Etiket: insülin direnci

Categories Makaleler

BÖLGESEL KİLO NEDEN ALINIR ?

Sosyal hayatınızla veya iş hayatınızla birlikte bedeninizde mi değişiyor? Sebebi beslenme alışkanlıklarınız veya iş yoğunluğunuzdan kendinize ayırdığınız vaktin azalması olabilir.

Bel kalınlaşmasının sebebi kötü beslenme alışkanlıklarınızdan kaynaklanıyor olabilir.

Yoğun iş hayatının bize sunduğu zorunluluklar ile karşı karşıya kaldığımız bu günlerde, zamansızlık sizi paketli besinleri tüketmeye itiyor. Ulaşılabilirliği kolay olan paketli besinler, rafine şeker içeriği yüksek besinler, fast food grubu tüketime hazır besinler yüksek kalori, yüksek yağ ve şeker içeriği ile kilo almaya sebep oluyor. Ayrıca, çok aç olduğumuz saatlerde bize sunulan bu büyük porsiyonlu besinler gereğinden fazla enerji almamızı ve yemek yememizi sağlıyor. Fazla tüketilen bu besinler,  vücuda hareket ve günlük işlevler için ihtiyaç olan enerjiden fazla olunca da kullanılamayan fazla enerji bel ve göbek bölgesine yağ olarak yerleşiyor.

Bacak ve basen kalınlaşmasının sebebi hareketsizlikte.

Çözüm aslında yapılan yanlışın içinde saklı; HAREKETsizlik… Hareket etmek, günlük besinlerle alınan enerjinin harcanması, kalp ve damar sağlığının korunması için, obezite, diyabet, tansiyon, kolesterol insülin direnci gibi çağımız hastalıklarının ilk ilaçlarındandır. Özellikle masa başı çalışanlarda, büyük şehirlerde çalışan uzun saatler trafik çeken kişilerde hareketsizliğe bağlı “oturma kilosu” dediğimiz basen bölgesi yağlanma sıklıkla karşılaştığımız şikayetlerdendir. Haftada 2-3 gün yapılacak 45 dk yürüyüş, ortalama günlük 10.000 adım kilonuzu korumada veya kilo vermenizde size yardımcı olacaktır.

Yüksek yağ ve rafine şekerli gıdalar… peki ya alkol tüketimi ?

Alkol tüketimi de içerdiği yüksek kalori nedeniyle bel-basen bölgesinde ki yağlanmayı arttırır. Vücuda alınan alkolün 1 gramında 7 kalori enerji vardır. Protein ve karbonhidratlar 1’er gramında 4 kalori, yağlar ise bir gramında 9 kalori bulundurur.  Vücutta enerjiye dönüştürülemeyen fazlaca alınan alkol de özellikle karın bölgesi yağlanma olarak vücutta yer edinir.  Ayrıca alkol, doygunluk hissini arttıran hormonların düzenini bozarak açlık hissinin oluşmasına sebep olur. Sonuç alkolün yanında fazlaca yemek yemek  ve yüksek yağ ve enerji alımı…

Stres ve uykusuzluk yağlanmanın gizli düşmanları !

Stresin yüksek olduğu durumlarda iştah hormonlarının (leptin ve ghrelin)  etkilendiğini ve kişilerde açlık hissinin arttığını görüyoruz. Böyle durumlarda fazla besin tüketimi kişinin yağlanmasına neden oluyor. Ayrıca tüketilen besinin çeşidine göre de açlık hormonu etkisi değişiyor. Midede uzun süre kalmadan hızla sindirilen bir yiyeceğin, midede uzun süre kalan ve yavaş sindirilen bir yiyeceğe göre kişiyi daha hızlı acıktırdığı araştırmalar sonucu bilinmektedir.

Uykusuz kaldığımız gecelerde vücudumuz şiş ve ödemli bir şekilde uyanırız. Bunun sorumlusu vücuttaki “kortizon” hormonudur. Vücutta yüksek ödem yapan kortizol aynı zamanda yağ yakımını da engellemeye çalışır. Vücut kilo vermeye meyilliyse bile uykusuz olduğu için yağlarının yakılmasına engel olur. Ayrıca yapılan çalışmalarda bir sene boyunca katılımcıların hergün aynı saatte yatıp kalkıp, aynı süre uyku uyumaları doğrultusunda bir senenin sonunda kilolarının %5-10 u arasında bir düşüş görülmüştür. Ortalama 6-8 saatlik gece uykusu bölgesel yağlanmaya karşı atabileceğiniz sağlıklı bir adımdır.

Ayrıca, insülin direnci, genetik faktörler, yaş, cinsiyet, su tüketim miktarı, lifli besinler olan meyve sebzelerin yeteri kadar tüketilmemesi de bölgesel yağlanmayı arttırmaktadır. Tabi ki unutmamakta fayda var her besinin fazlası vücutta depolanmayı tercih edecektir. Örneğin,  meyvenin fazla tüketimi de bel çevresini artırabilir. Yeterli miktarda tüketmek en önemlisi!

Stresten, uykusuzluktan uzak, sağlıklı besinlerle günlük ihtiyacınızı karşıladığınız, bol hareket dolu günler dilerim…